Hizbullah'ın yüksek teknoloji karşıtı stratejisi: "İsrail'i kör etme"

1 ay once 128

İsrail hava saldırılarında üst düzey komutanların öldürülmesinin ardından Hizbullah, düşmanının gelişmiş "gözetleme teknolojisinden" kaçınmak için bazı düşük teknolojili stratejiler kullanıyor. "İsrail'i kör etme" stratejisi olarak tanımlanan bu yöntem İsrail'in yüksek teknolojisini bastırmak için eski moda iletişim araçlarını, şifreli mesajları ve gizliliği esas alıyor.

İsrail hava saldırılarında üst düzey komutanların öldürülmesinin ardından, İran destekli Lübnanlı grup Hizbullah, düşmanının gelişmiş "gözetleme teknolojisinden" kaçınmak için bazı düşük teknolojili stratejiler kullanıyor. Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrallah'ın "İsrail'i kör etme" stratejisi olarak tanımladığı bu strateji kapsamında temel hedef, İsrail'in istihbarat toplama yeteneklerini köreltmek.
Elektronik gözetleme teknolojisi bu saldırılarda hayati bir rol oynuyor. İsrail ordusu, Hizbullah'ın faaliyet gösterdiği bölgelere güvenlik kameraları ve uzaktan algılama sistemleri yerleştirdiğini ve düşmanını gözetlemek için düzenli olarak sınırdan gözetleme droneları gönderdiğini açıkladı.
İsrail'in cep telefonlarına ve bilgisayarlara girmek de dahil olmak üzere elektronik dinleme faaliyetleri de dünyanın en gelişmiş faaliyetlerinden biri olarak kabul ediliyor. Grubun operasyonlarına yakın altı kaynak, Hizbullah'ın kayıplarından ders çıkardığını ve buna karşılık taktiklerini buna göre uyarladığını söyledi.
İki kaynak, kullanıcıların yerini takip etmeye yarayan cep telefonlarının savaş alanından yasaklandığını, bunun yerine çağrı cihazları ve sözlü mesajları şahsen ileten kuryeler gibi daha eski moda iletişim araçlarının tercih edildiğini söyledi. Üç kaynağın verdiği bilgiye göre Hizbullah ayrıca 2000'li yılların başından bu yana özel, sabit hatlı bir telekomünikasyon ağı da kullanıyor.
Konuşmaların duyulması durumunda silahlar ve toplantı yerleri için kod sözcükler kullanılıyor. Kaynak, bunların neredeyse her gün güncellendiğini ve kuryeler aracılığıyla birimlere iletildiğini söyledi.
Hizbullah'a yakın Lübnanlı bir analist olan Qassem Kassir, "Bilgi ve teknolojinin temel parçalar olduğu bir savaşla karşı karşıyayız. Ancak belirli teknolojik gelişmelerle karşılaştığınızda, eski yöntemlere geri dönmeniz gerekir - telefonlar, yüz yüze iletişimler... teknolojiyi aşmanıza izin veren her yöntem" dedi.
Güvenlik uzmanları, bazı düşük teknolojili karşı önlemlerin yüksek teknolojili casusluğa karşı oldukça etkili olabileceğini söylüyor. 22 Kasım'da Güney Lübnanlı bir kadın, yerel bir yetkili olduğunu iddia eden bir kişiden cep telefonuyla bir çağrı aldı. Kusursuz Arapça konuşan arayan kişi, ailenin evde olup olmadığını sordu. Kadın, hayır, diye yanıtladı ve doğu Lübnan'a seyahat ettiklerini açıkladı.
Kaynaklar, dakikalar sonra bir füzenin Beyt Yahoun köyündeki kadının evine düştüğünü ve aralarında üst düzey bir Hizbullah milletvekilinin oğlu ve Rıdvan üyesinin oğlu Abbas Raad'ın da bulunduğu beş Hizbullah savaşçısının öldüğünü söyledi. Hizbullah, İsrail'in savaşçıları bölgeye kadar takip ettiğine ve saldırıyı başlatmadan önce orada sivillerin olup olmadığını teyit etmek için arama yaptığına inanıyor.
Hizbullah, 28 Aralık'ta Telegram kanalı üzerinden yayımladığı bildiriyle güneydeki sakinlere, sahip oldukları güvenlik kameralarının internet bağlantısını kesmeleri çağrısında bulundu. Şubat ayının başlarında Hizbullah savaşçılarına bir emir daha verildi: Savaş alanına yakın hiçbir yerde cep telefonu bulundurulmayacak.
Nasrallah, 13 Şubat'ta televizyonda yaptığı konuşmada, destekçilerine, telefonlarının İsrail casuslarından daha tehlikeli olduğunu, onları kırmaları, gömmeleri veya demir bir kutuya kilitlemeleri gerektiğini söyledi.
Grup ayrıca düşman hedefleri hakkında kendi istihbaratını toplayabilmek için küçük, ev yapımı insansız hava araçları (İHA) cephaneliğini kullanarak İsrail'in gözetleme tesislerine saldırıyor. İsrail, savaşta bariz bir teknolojik bir üstünlüğe sahip. Hizbullah, daha önceki çatışmalarda yapması gerekenden çok daha fazla güvenlik önlemlerini artırmak zorunda.
Gazze Şeridi'nde Ekim ayında patlak veren savaşın ardından Hizbullah ile İsrail arasında gerilim arttı. Lübnan'ın güney sınırındaki çatışmalar nispeten sınırlı kalırken, son haftalarda artan saldırılar bunun tam ölçekli bir savaşa dönüşebileceği endişesini yoğunlaştırdı. Hizbullah ayrıca, üç üst düzey komutan, seçkin Rıdvan özel kuvvetleri birimi üyeleri ve istihbarat görevlileri de dahil olmak üzere 20'den fazla üyesinin cephe hattından uzakta düzenlenen hedefli saldırılarda öldürüldüğünü doğruladı. İsrail Savunma Kuvvetleri, askeri hedefleri vurduklarını ve "sivillere gelebilecek zararı azaltmak için uygulanabilir önlemler aldıklarını" söyledi.
Makalenin Tümünü Oku